Ağır Yaşamlar’daki hastalar banyoda yaşadıkları utanç verici rutinlerini kameralara göstermekten, diyete uymaya çalışırken yaşadıkları zorluklara kadar tüm bu zayıflama serüvenini anlatırken çok samimiler. Buna rağmen, programın kamera arkasında olup bitenleri izleyiciler bilmiyor ve elbette her zaman gösterilenden biraz daha fazlası vardır. İşte Ağır Yaşamlar hakkında bilmediğiniz kamera arkası sırları:
1. Çekim yapmak çok zor bir iş.
Her bölüm aşırı kilolu bireylerin günlük yaşam zorluklarını belgelemek için çekiliyor olsa da bazı hastalar için en zoru, her anını belgeleyelen bir ekibe dahil olmak. Geçtiğimiz sezonlarda adından sıkça söz ettiren Steven Assanti, Facebook sayfasında şöyle bir paylaşımda bile bulunmuştu: “Yorucu mu? Evet, çok fazla. Bazı günler çekim yapmak bile istemedim.”
2. Bazı hastalar pek de hijyenik olmayan yerlerde yaşıyor.
Bu maddeyle ilgili prodüksiyon ekibinde yer alan bir kameramanın sözlerini aktarmamız yeterli olacak: “Bazı evler çok da iyi olmayan durumdaydılar. Sanıyorum, bu çektiğimiz en zor Ağır Yaşamlar bölümüydü. Bir aile yaşadıkları daireden taşınıyorlardı ve biz de bunu çekiyorduk. Gerçekten ama gerçekten sağlıksız bir ortamdı. Küçük, iki odalı dairelerinde köpeklerinin dışkısını temizlemek yerine üzerine bitki koyuyolardı. Burnumuza ve dudak üstümüze mentol sürmek zorundaydık, çünkü koku çekilmez seviyedeydi. Büyükanne odalardan birindeki yatakta uyuyordu. Ve taşınırken yatağı çevirdiklerinde içinden yüzlerce böcek çıktı. 80’li yaşlarında olan bir kadın, hamam böceği ve envai çeşit böcekle dolu olan bir yatakta uyuyordu. Gördüğüm en korkunç şeydi.”
3. Bazıları gerçekten çalışıyor.
En çok merak edilen konulardan biri de Dr. Nowzaradan’ın hastalarının nasıl para kazandığı. Bazı izleyiciler ailelerinden yardım aldıklarını ya da iş göremezlik maaşı aldıklarını düşünse de çoğunun aslında bir işi var. Penny Saeger’in yeğeninin söylediğine göre, Penny aksesuar yapıp satıyordu ve ayrıca bir arkadaşına şirketinin yönetiminde yardımcı oluyordu. Önceki sezonlardan tanıdığımız Zsalynn Whitworth ve Pauline Potter, internet sitesi için modellik yaparak para kazanıyordu ki burası da Zsalynn’in eski kocasıyla tanıştığı platform.
4. Evet, Steven gerçek hayatta da böyle.
İkizler Steven ve Justin Assanti’yi artık bilmeyen yoktur. Çoğu izleyici Steven hakkında pek de iyi şeyler düşünmüyordu ve onun ilgi delisi olduğuna inanıyorlardı. Ancak bizzat Justin’in kendisi bu konuya bir açıklık getirdi. Steven’ın kameraların önünde abartmadığını, oynamadığını ve aslında normal hayatında da böyle olduğunu dile getirdi.
5. Bazen şöhret ağır geliyor.
Justin Assanti’ye göre, Ağır Yaşamlar hastaları ekstrem derecede kilo kaybıyla baş etmenin yanı sıra, internette kavuştukları şöhret nedeniyle özel hayatlarına da elveda diyorlar. Justin bir internet sitesine yazdığı yazıda: “Bu programa ismim ve hayatım için imza atmak yerine, başka seçenekler aramayı tercih ederdim. Kimse beni tanımıyorken, tüm gün sosyal medyada, iş yerimde ve telefon aramalarıyla rahatsız ediliyordum. Bir daha böyle bir şeye katılmam.” dedi.
6. Mutlu sonla bitmeyen hikayelere şahit oluyoruz.
Hastaların girdiği ameliyatların çoğu oldukça riskli olsa da ameliyatların çoğu başarıyla tamamlandı. Fakat ne yazık ki kötü haber aldığımız zamanlar da oldu: İlk sezondan hatırlayacağımız Henry Foots, programdan bir sene sonra zayıflamasıyla ilgili olmayan tıbbi bir neden ötürü hayatını kaybetti ve altıncı sezonda izlediğimiz Robert Bunchel kalp krizi geçirip vefat etti.
7. Hastalar her zaman kilo veremiyor.
Çoğu hasta daha sonra Ağır Yaşamlar: Şimdi Ne Yapıyorlar programına çıkıp tamamen farklı insanlarmış gibi görünse de, bazı hastalar ameliyat olmalarına rağmen hedeflenen kiloya ulaşamıyorlar. Penny büyük ihtimalle bu konudaki en ünlü örnek. Dr. Nowzaradan’ın kurallarına uymayı reddetti ve yeğeninin söylediğine göre programdan sonra sadece 15 kilo verdi.
Dr. Nowzaradan’ın bu konu hakkında People dergisine yaptığı açıklamada konuyu açığa kavuşturdu: “Aşırı obezite fiziksel ve psikolojik etmenleri olan bir hastalık. Hastaların kilo verememesinin en büyük nedenlerinden biri, bu hastalığın sadece fiziksel değil, psikolojik de olduğunu kavrayamamaları. Çoğu hasta onları aşırı beslenmeye iten gerekçenin psikolojik ya da duygusal etmenler olduğunu kabul etmek istemiyor.”