Özel veya zor zamanlarda dahi kameraların daima peşinizde olması nasıl bir duygu?
Karen Derrico: İlk zamanlarda ilginç geliyordu. Ama eşimle en iyi olduğumuz şeylerden biri doğal olmaktır. Rahat hissedip kendin olabildiğinde, kamera aileden biri gibi geliyor. Ekiple bir aile gibi olduk. Çekilmesini istemediğimiz anlara oldukça saygı gösteriyorlar. Tabii biz deneyimlerimizi paylaşmak istiyoruz. Çünkü bizim karşılaştığımız bir sorunun başkalarına yardım edebileceğini düşünüyoruz.
Deon Derrico: Aynen öyle. Biz çok şey yaşadık ve çoğu zaman çevremizde bizim yaşadıklarımızı yaşamış birilerini bulamadık. Bize yardımcı olacak, rehberlik edecek kimse yoktu. Biz de başkaları için bu kişiler olmak istedik. TLC bize gerçek deneyimlerimizle insanlara yardım edebileceğimiz bir platform sağladı.
Çekimler sırasında yaşadığınız komik anlar var mı?
Deon Derrico: Bir sürü komik anımız var ama kayda alınmamış olabiliyorlar. Bir keresinde evden hızla çıkmaya çalışıyorduk. Biz evde ayakkabı giymeyiz. Herkesin ayakkabılarını alelacele giydirip arabaya bindik. Sonra bir baktık Karen da ben de ayakkabı giymemişiz. Çok komik bir andı ama yayınlanmadı. Böyle eğlenceli olayları çok sık yaşıyoruz.
14 çocuk sahibiyken nasıl her birinin hayatıyla bu kadar ilgili olabiliyorsunuz?
Deon Derrico: Çocuklarla birebir vakit geçirmeye özen gösteriyoruz. Örneğin Karen geçen gün markete giderken yanında sadece Derrick’i götürdü ve başbaşa vakit geçirdiler. Ben de bazen çalışmaya giderken sadece bir veya iki çocuğumu alıyorum yanıma. Böylece çocuklarla daha sıkı bağ kuruyoruz.
Yeni sezonda bizleri neler bekliyor?
Deon Derrico: Bu sezon kendimizi daha iyi tanıyoruz. Karşılaştığımız zorlukları nasıl aştığımızı göreceksiniz. Her zaman aile önce gelir anlayışını benimsiyoruz. Bir aile olmanın temel değerlerini çok iyi anlıyoruz. Bunları çocuklarımıza işlemeye çalışıyoruz. Bu sezon yaşadığımız zorlukları aile olarak aşmamızı izleyeceksiniz.
Çocukların isimlerine nasıl karar verdiniz?
Deon Derrico: Kolay değildi. Planlama gerektirdi. Bazıları diğerlerinden kolaydı. Mesela Derrick ismini benden alıyor. De’Aren da annesi Karen’dan. Darian’a ismini annemin ismi olan Marian’ın başharfini değiştirerek koyduk. Deonee de kolaydı. Benim adımın sonuna e harfleri ekledik kız çocuğu olduğu için. Ama gerisi çok zordu!
Karen Derrico: Hamileyken isim düşünürdüm. “Tanrım, aklıma isim getir” derdim. Oturup televizyon izlerken aklıma isimler gelmeye başladı, ben de not aldım. Bazen aklıma isimler çok erken gelirdi.
Bazen şaşırıp çocuklara yanlış isimle seslendiğiniz oluyor mu?
Deon Derrico: Oluyor. Kime seslenmek istediğimi bilsem de bazen karıştırıyorum. Çocuklara eşimin adıyla seslendiğim oluyor. Ya da “Hey sen, kim olduğunu biliyorsun, gel buraya” diyorum :)
Derrico’ların bir tatil günü nasıl geçer?
Deon Derrico: Eşim ve benim için en önemli şey dinlenmek ve uyumaktır. Çünkü bu kadar çocuğa bakarken bir türlü uykumuzu alamıyoruz. Mesela bu sabah çocukları kampa götürmek için 5’te uyandık. Karen ve benim için ideal tatil dinlenebildiğimiz, birlikte televizyon seyredip sohbet edebileceğimiz boş günlerdir.
Sizce çocuklarınıza veya diğer ebeveynlere iş ahlakınızı aktarmak önemli mi?
Deon Derrico: Kesinlikle. Bu evde herkes bir iş yapmalıdır. 2 yaşındaki üçüzlerimizin bile bize şişe getirmek veya bebek bezlerini çöpe atmak gibi görevleri var. Bu evde herkes küçük yaşlardan itibaren işin ucundan tutuyor ki çalışmak nedir öğrensinler. Hepimiz yaptığımız işlerden keyif alıyoruz. Ben yemek hazırlarken veya Karen çocuklara ders verirken çok mutlu. Çocuklar da ev işlerinde bize yardım etmeyi seviyor. Umarım programda bu değerleri yansıtabiliyoruzdur çünkü dünyamız için çok gerekliler.
Ebeveynlik tarzınızı tasvir etmek veya bir mesaj vermek isteseniz neler derdiniz?
Karen Derrico: Derrico tarzı diyebilirim. Çocuklarla daima iletişim halindeyiz. Onlarla hep konuşuruz. Sordukları soruları duysanız şaşarsınız. Daima anlayış ve sevgi istiyorlar. Ayrıca ebeveynlerin her hareketini izliyorlar ister iyi ister kötü olsun. Bizim tarzımız kısaca bu. İletişim kurmak ve yanlarında olmak, onları koruyup sevmek. Onlara bunları öğretiyoruz ki yaşlandığımızda aynı karşılığı görelim.
Deon Derrico: Ebeveynlik tarzımızı eski usül ve yeni usül karışık olarak tasvir edebilirim. Eski usül ebeveynliği günümüze uyarlamaya çalışıyoruz. Çünkü günümüz dünyasının eski değerlerinden koptuğunu ve sahteleştiğini düşünüyoruz. Eskiden insanlar birbirine bu kadar saygısız davranmazdı. Çocuklarımıza bunları aşmayı ve inançlı olmayı aşılamaya çalışıyoruz.