1927 yılında Los Angelas’ta kapılarını açan Cecil Hotel’i açıldığı ilk günden günümüze cinayet, suç ve gizemli hikayelerle adından söz ettirdi. Birçok belgesele, diziye ve filme konu oldu.
Cecil Hotel'de Dehşet belgesel serisini izlemek için buraya tıklaman yeterli!
Otel ilk kapılarını açtığında turistler ve iş insanlarının uğrak yeri olmayı planlamıştı. Ancak 1940’lara doğru Büyük Buhran’ın da etkisiyle gözden düşmeye başladı ve çevresindeki mahallelerde de suç oranları arttı.
Cecil Hotel, henüz açılışının ilk yıllarında otelde gerçekleşen intiharlarla duyulmaya başladı. 1931 yılında W.K. Norton, odasında içtiği zehirli haplarla hayatını son vermiş, ardından otelde birçok intihar vakası yaşanmaya başlamıştı. 1931’i takip eden yıllarda, odasından atlayarak ya da silahla intihar eden konukların sayısı yükselmeye başladı.
Takvimler 1944’ü gösterdiğinde yine tüyler ürpertici bir ölüm Cecil Hotel’de yaşandı. 19 yaşındaki Jean Purcell, erkek arkadaşıyla birlikte otelde kalıyordu. Hamile olduğunu bilmeyen Jean’in bir gece yarısı doğum sancıları başladı. Odanın banyosunda doğum yapan Jean, o sırada uyuyan erkek arkadaşını rahatsız etmek istemedi. Doğum sonrasında yeni doğan bebeğini pencereden aşağıya attı. Jean, akli dengesi yerinde olmadığı için suçsuz bulundu.
Cecil Hotel ile bağlantı ilk cinayet için ise 1947 yılına gitmemiz gerekiyor. Oyuncu Elizabeth Short’un cesedi bir parkta parçalanmış olarak bulundu. Genç kadın, cinayetten hemen önce otelin barında görülmüştü. Cinayetin nasıl işlendiği hala bilinmiyor.
1962 yılında Pauline Otton, dokuzunca kattan atladı ve o sırada yolda yürüyen başka birinin üzerine düştü.
1964’de ise yine bir gizemli cinayet yaşandı. Otelin uzun süreli misafirlerinden Goldie Osgood, odasında tecavüze uğradı, bıçaklandı ve boğularak öldürüldü.
1960’lı yıllara geldiğimiz Cecil Hotel, “İntihar Oteli” olarak anılmaya başlamıştı.
1980’ler sonrasında ise dünya çapında bilinen seri katiller Richard Ramirez ve Jack Unterweger yine bu otelde kaldı. 84-85 yılları arasında 13 kadını öldüren Ramirez, bu kan dondurucu cinayetleri işlediği sırada Cecil Hotel'in en üst katında kalıyordu.
Otel, ilerleyen yıllarda yeni bir umutla 26 milyon dolara başka bir grup tarafından satın alındı. Ancak otelin karanlık geçmişi peşini bırakmıyordu.
2013 yılında Kanadalı, üniversite öğrencisi Elisa Lam, Los Angeles gezisi için Cecil Hotel’de kaldı. Elisa bir anda ortadan kayboldu. Güvenlik kameraları incelendiğinde Elisa’nın otelden hiç ayrılmadığı ortaya çıktı. Görüntülerde Elisa asansöre biniyor, orta sıradaki tüm düğmelere basıyor ancak asansör hareket etmiyor. Ardından Elisa, asansörden çıkarak etrafına bakıyor, ellerini sallıyor ve sonrasında görüntüden kayboluyor. Elisa’nın bedeni neredeyse 20 gün sonra bulundu.
Ziyaretçilerin otelin suyundan şikayetçi olması üzerine su deposu incelemeye alındı ve depoda Elisa’nın cesedi tesadüfen bulundu. Otopsi raporunda genç kadının yanlışlıkla boğulduğu belirtildi. Elisa’nın asansördeki görüntülerinin hızla internette yayılmasıyla dünya çapında birçok teori öne sürüldü. Ancak bugüne kadar hiçbiri kanıtlanamadı.
2015 yılında bu kez 28 yaşında bir erkeğin cesedi otelin önünde bulundu. Ölümün yine intihar olduğu iddia edilse de adli tıp bu ölüm nedeninin belirlenemediğini açıkladı.
2017 yılında otel baştan aşağıya renove edildi ve ismi “Stay on Main” olarak değiştirildi. Peki bu değişiklik karanlık günleri unutturabilecek mi?
Cecil Hotel'de Dehşet belgesel serisini izlemek için buraya tıklaman yeterli!