Köpek havlaması, kapı çarpması, öksürük sesi, araba kornası… Bu sesler bir çoğumuz için hayatın akışındaki sıradan ve olağan sesler olabilir. Ancak 38 yaşındaki Andrew için bu sesler hayatını kabusa çeviriyor.
Beklenmedik her ses karşısında Andrew ürküyor ve istem dışı hareketlenmesine neden oluyor. Andrew bu anı “Aklım başımda gidiyor” sözleriyle ifade ediyor.
Bilim insanları, ürkme refleksinin hepimizde olduğu belirtiyor. Ancak Andrew’ın yaşadıkları nadir görülen hyperekplexia sendromu olarak tanımlanıyor.
İngiltere’de yaşayan Andrew’a bu tanının konması yıllarını almış ve tüm çocukluğu hastanelerde geçmiş. İlk tanısı beyin felci olmuş ardından kas sorunu olduğu söylenmiş.
Yılları doğru tanı ve doğru tedaviyi bulmak için geçen Andrew’un irkilme refleksi ile birlikte iskelet deformasyonu ve konuşma bozukluğu gibi problemleri de olmuş. Bu nedenle de okul hayatı boyunca acımasız çocukların zorbalığına mahkum edilmiş.
Andrew’a 21 yaşında doğru tanı konmasıyla hayatının yönü değişmiş. Hyperekplexia’nın tam bir tedavisi yok ancak belirtileri ilaçlarla kontrol altına alınabiliyor. Hatta Andrew, bu nadir de olsa görülen hastalığın bilimsel gelişimi için deneklik dahi yapıyor.
Andrew, üniversite eğitimini tamamlamış. Evli ve bir çocuk babası.
Andrew, bu hastalığının kendisini sosyal hayattan koparmasına izin vermemiş. Korkularının üzerine giderek en gürültülü yerleri ziyaret etmeyi devam etmiş.
İşte Andrew’un ilham veren hikayesi: